Olimpiyat Okullari

*Ağız açmak:* Konuşmaya başlamak.

*Ağız açtırmamak:* Çok konuşarak başkalarının söz söylemesine müsaade etmemek.

*Ağız değiştirmek:* Eskiden söylediğinin tersini söylemeye başlamak.

*Ağız etmek:* Yaranmak için kibar konuşmaya çalışmak.

*Ağız yapmak:* Karşısındakine gerçeği söylemekten kaçınarak dolambaçlı konuşmak.

*Ağızdan ağıza geçmek:* Bir sözün herkes arasında söylenilmesi.

*Ahfeş’in keçisi gibi baş sallamak:* her sözü, her söyleneni anlamadan, üzerinde düşünmeden başıyla onaylamak.

*Ateş püskürtmek:* Burnundan solumak, sinirlenmek.

*Atı alan Üsküdar’ı geçti:* Birinin istediği sonucu elde ettikten sonra artık geriye dönme gereği veya olasılığı olmadığını belirtir.

*Ayak basmak:* Bir yere ulaşmak.

*Ayakta tutmak:* Bir şeyin bozulmasını önlemek, sürüp gitmesini sağlamak.

*Başını ağrıtmak:* Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.

*Çam devirmek:* Karşısındakine dokunacak ya da kötü bir sonuç doğuracak söz söylemek, pot kırmak.

*Çorbada tuzu bulunmak:* Yapılmakta olan bir işte küçükte olsa katkısı bulunmak.

*Demokles’in Kılıcı :* her an gerçekleşebilecek tehlike, insanı tehdit eden şey.

*Dile getirmek:* İfade etmek, söylemek.

*Dile gelmek:* Konuşmak, söylemek.

*Dili dönmek:* Söylenmesi güç bir sözcüğü söyleyebilmek, amacını iyi anlatmak.

*Evi sırtında:* Çok az olan eşyasını hemen yüklenip hemen göçebilen.

*Fırsat kollamak:* Yapmak istediği bir iş için uygun zaman veya bir durum beklemek.

*Gönlünü etmek:* Birini razı ve hoşnut etmek.

*Göz kulak olmak:* Korunması, gözetilmesi gereken bir kimseyi ya da şeyi görüp gözetmek, korumak, ona bakmak.

*Gözden düşmek:* Kendisine değer verenlerin sevgilerini ve güvenlerini yitirmek, eskisi gibi sevilmemek ya da değerli bulunmamak.

*Gözüne kestirmek:* Başarabileceğine inanmak.

*İçi ezilmek:* Açlıktan midesi kazınmak, rahatsız olmak.

*Kafası işlemek:* Bir konu üzerinde iyi düşünebilir olmak.

*Kene gibi yapışmak:* Musallat olduğu için kimsenin yakasını bırakmamak.

*Kılı kırk yarmak:* İnce eleyip sık dokumak, bir şeyi ayrıntılı incelemek.

*Kuyruğuna basmak:* Birini incitip saldırıda bulunmasına yol açmak, tahrik etmek.

*Ne pahasına olursa olsun:* Her türlü sıkıntıyı, tehlikeyi, özveriyi göze almak.

*Ömür çürütmek:* Uzun uzun emek vermiş ya da boşuna vakit geçirmiş olmak.

*Pabuç pahalı olmak:* Herhangi bir durumun ya da girişilen bir işin sonunda zararlı çıkma olasılığı bulunduğunu belirtir.

*Tadını kaçırmak:* Güzel bir durumu, hoşa gitmeyecek davranışlarla, aşırılığa kaçarak tatsızlaştırmak.

*Tadında bırakmak:* Güzel giden bir şeyi tatsız bir duruma sokacak ölçüsüzlüğe vardırmak.

*Taş kesilmek:* Çok şaşırıp ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilememek, sesini çıkaramaz olmak.

*Tatlıya bağlamak:* Bir anlaşmazlığı, her iki tarafı da memnun edecek şekilde bağlayıp sonuçlandırmak.

*Ters tarafından kalkmak:* Aksiliği, huysuzluğu, tersliği üzerinde olmak.

*Yolunu kesmek:* İlerlemesine engel olmak.

*Yolunu tutmak:* Bir yere gitmek için yola çıkmak.

*Yüreğini serinletmek:* Üzüntüsünü bir dereceye kadar azaltmak.

*Yüz çevirmek:* Gösterdiği ilgiyi kesmek.